Trend Watch

2 Ocak 2008 Çarşamba

Türk Bilim Adamları

Ali Kuşçu: ( ? - 1474 ) Ünlü Bir türk astronomi ve matematik bilginidir.


Ammar : ( 11 yüzyıl ) İlk katarak ameliyatını kendine has biçimde yapan müslüman bilim adamı.


Battani : ( 858 - 929 ) Dünyanın en meşhur 20 astrononumdan biri trigonometrinin mucidi, sinus ve kosinüs tabirlerini kullanan ilk bilgin.


Beyruni : ( 973 - 1051 ) Dünyanın döndüğünü ilk bulan bilim adamı ümit burnu, amerika ve japonyanın varlığından bahseden ilk bilim adamı. Beyruni amerika kıtasının varlığını kristof colomb'un Keşfinden 500 sene önce bildirmiştir. Matematik, Jeoloji, Coğrafya, Tıp, Felsefe, Fizik, Astronomi gibi dallarda eserler yazmıştır. Çağın En Büyük Alimidir.


Bitruci : ( 13 yüzyıl ) Kopernik'e yol açan öncülük eden astronom bilim adamı.

Cabir Bin Eflah : ( 12 yüzyıl ) Ortaçağın büyük matematik ve astronom bilginidir . Çubuklu güneş saatini bulan ilk bilim adamıdır.

Cabir Bin Hayyan : ( 721 - 805 ) Atom bombası fikrinin ilk mucidi ve kimyanın babası sayılır. Maddenin en Küçük parçası atomun parçalana bileciğini bundan 1200 sene önce söylemiştir.


Cahiz : ( 776 - 869 ) Zooloji İlminin öncülerindendir. Hayvan gübresinden amonyak elde etmiştir.


Cezeri : ( 1136 - 1206 ) İlk sistem mühendisi ve ilk sibernetikçi ve elektronikçi Bilgisayarın babası; oysa bilgisayarın babası yanlış olarak ingiliz matematikçisi Charles Babbage olarak bilinir..
Demiri : ( 1349 - 1405 )Avrupalılardan 400 yıl önce ilk zooloji ansiklopedisini yazan alimdir ... Hayatül hayavan isimli kitabı yazmıştır.

Dinaveri : ( 815 - 895 ) Botanikçi Ve astronom bir alim olarak bilinir.


Ebu Kamil Şuca : ( ? - 951 ) Avrupaya matematiği öğreten islam bilgini.


Ebu'l Fida : ( 1271 - 1331 ) Büyük Bir bilgin tarihçi ve coğrafyacıdır.


Ebu'l Vefa : ( 940 - 998 ) Matematik ve Astronomi bilginidir trigonometriye tanjant, kotanjant, sekant ve kosekantı kazandıran matematik bilginidir.


Ebu Maşer : ( 785 - 886 ) Med-cezir olayını (gel-git) ilk keşfeden bilgindir.

Evliya Çelebi : ( 1611 - 1682 ) Büyük Türk seyyahı ve meşhur seyahatnamenin yazarıdır.


Farabi : ( 870 - 950 ) Ses olayını ilk defa fiziki yönden ele alıp açıklayıp izah getiren ilk bilgindir.


Fatih Sultan Mehmet : ( 1432 - 1481 ) İstanbulu feth eden ve Havan topunu icad eden yivli topları döktüren padişahtır fatihin kendi icadı olan ve adı "şahi" olan topların ağırlığı 17 ton ve bakırdan dökülmüş olup 1.5 ton ağırlığındaki mermileri 1 km ileriye atabiliyordu bu topları 100 öküz ve 700 asker ancak çekebiliyordu..

Fergani : ( 9 yüzyıl ) Ekliptik meyli ilk defa tesbit eden astronomi alimi.


Gıyasüddin Cemşid : ( ? - 1429 ) Matematik alimi. Ondalık kesir sistemini bulan çemşid cebir ve astronomi alimi.


Harizmi : ( 780 - 850 ) İlk cebir kitabını yazan ve batıya cebiri öğreten bilgin. Adı algoritmaya isim oldu rakamları Avrupa' ya öğreten bilgin. Cebiri sistemleştiren Bilgin.

Hasan Bin Musa : ( - ) Dünyanın çevresini ölçen, üç kardeşler olarak bilinen üç kardeşten biri..


Hazini : ( 6 - 7 yüzyıl ) Yerçekimi ve terazilerle ilgili izahlarda bulunan bilgin.

Hazerfen Ahmed Çelebi : ( 17 yüzyıl ) Havada uçan ilk Türk. Planörcülüğün öncüsü.

Huneyn Bin İshak : ( 809 - 873 ) Göz doktorlarına öncülük yapan bilgin.

İbni Avvam : ( 8 yüzyıl ) Tarım alanında ortaçağ boyunca kendini kabul ettiren bilgin.


İbni Battuta : ( 1304 - 1369 ) Ülke ülke , kıta kıta dolaşan büyük bir seyyah.


İbni Baytar : ( 1190 - 1248 ) Ortaçağın en büyük botanikçisi ve eczacısıdır.


İbni Cessar : ( ? - 1009 ) Cüzzam hastalığının sebeb ve tedavilerini 900 sene önce açıklayan müslüman doktor.


İbni Ebi Useybia : ( 1203 - 1270 ) Tıp Tarihi hakkında eşsiz bir eser veren doktor.


İbni Fazıl : ( 739 - 805 ) 12 asır önce ilk kağıt fabrikasını kuran vezir.


İbni Firnas : ( ? - 888 ) Wright kardeşlerden önce 1000 sene önce ilk uçağı yapıp uçmayı gerçekleştiren alim.

İbni Haldun : ( 1332 - 1406 ) Tarihi ilim haline getiren sosyolojiyi kuran mütefekkir. Psikolojiyi tarihe uygulamış, ilk defa tarih felsefesi yapan büyük bir islam tarihçisidir. Sosyolog ve şehircilik uzmanı.

İbni Hatip : ( 1313 - 1374 ) Vebanın bulaşıcı hastalık olduğunu ilmi yoldan açıklayan doktor.

İbni Havkal : ( 10 yüzyıl ) 10 asır önce ilmi değeri yüksek bir coğrafya kitabı yazan alim.


İbni Heysem : ( 965 - 1051 ) Optik ilminin kurucusu büyük fizikçi. İslam dünyasının en büyük fizikçisi, batılı bilginlerin öncüsü, göz ve görme sistemlerine açıklık kazandıran alim. Galile teleskopunun arkasındaki isim.

İbni Karaka : ( ? - 1100 ) Dokuzyüz yıl önce torna tezgahı yapan bilgin.


İbni Macit : ( 15 yüzyıl ) Ünlü bir denizci ve coğrafyacı. Vasco da Gama onun bilgilerinden ve rehberliğinden istifade ederek hindistana ulaştı.


İbni Rüşd : ( 1126 - 1198 ) Büyük bir doktor, astronom ve matematikçidir.


İbni Sina : ( 980 - 1037 ) Doktorların sultanı. Eserleri Avrupa üniversitelerinde 600 sene temel kitap olarak okutulan dahi doktor. Hastalık yayan küçük organizmalar, civa ile tedavi, pastör' e ışık tutması, ilaç bilim ustası, dış belirtilere dayanarak teşhis koyma, botanik ve zooloji ile ilgilendi, Fizikle ilgilendi, jeoloji ilminin babası.

İbni Türk : ( 9 yüzyıl ) Cebirin temelini atan islam bilgini.


İbni Yunus : ( ? - 1009 ) Galile'den önce sarkacı bulan astronom.


İbni Zuhr : ( 1091 - 1162 ) Endülüsün en büyük müslüman doktorlarından asırlarca Avrupa'da eserleri ders kitabı olarak okutuldu.

İbnünnefis : ( 1210 - 1288 ) Küçük kan dolaşımını bulan ünlü islam alimi.

İbrahim Efendi : ( 18 yüzyıl )Osmanlılarda ilk denizaltıyı gerçekleştiren mühendis.


İbrahim Hakkı : ( 1703 - 1780 ) Büyük bir sosyolog, psikolog, astronom ve fen adamı. En ünlü eseri marifetnâme, Burçlardan, insan fizyoloji ve anatomisinden bahsetmiştir.

İdrisi : ( 1100 - 1166 ) Yedi asır önce bügünküne çok benzeyen dünya haritasını çizen coğrafyacı.


İhvanü-s Safa : ( 10 yüzyıl ) çeşitli ilim dallarını içine alan 52 kitaptan meydana gelen bir ansiklopedi yazan ilim adamı. Astronomi , Coğrafya, Musiki, Ahlâk, Felfese kitapları yazmıştır.


İsmail Gelenbevi : ( 1730 - 1791 ) 18 yüzyılda osmanlıların en güçlü matematikçilerinden.


İstahri : ( 10 yüzyıl ) Minyatürlü coğrafya kitabı yazan bilgin.


Kadızade Rumi : ( 1337 - 1430 ) Çağını aşan büyük bir matematikçi ve astronomi bilgini. Osmanlının ve Türklerin ilk astronomudur.


Kambur Vesim : ( ? - 1761 ) Verem mikrobunu Robert Koch'dan 150 sene önce keşfeden ünlü doktor.


Katip Çelebi : ( 1609 - 1657 ) Osmalılarda rönesansın müjdecisi coğrafyacı ve fikir adamı.

Kazvini : ( 1203 - 1283 ) Ortaçağın Herodot'u müslümanların Plinius'u , astronom ve coğrafyacı bilgin.


Kemaleddin Farisi : ( ? - 1320 ) İbni Heysem ayarında büyük islam matematikçisi, fizikçi ve astronom.


Kerhi : ( ? - 1029 ) İslam Matematikçilerinden.


Kindi : ( 803 - 872 ) İbni Heysem'e kadar optikle ilgili eserleri kaynak olan bilgin. Fizik, felsefe ve matematik alanında yaptığı hizmetleri ile tanınmıştır.


Kurşunoğlu Behram : ( 1922 - ? ) Genelleştirilmiş izafiyet teorisini ortaya atan beyin güçlerimizden. Halen prof. Behram Kurşunoğlu Amerika da florida üniversitesinde teorik fizik merkezinde başkanlık yapmaktadır

Lagarî Hasan Çelebi : ( 17 yüzyıl ) Füzeciliğin atası, osmanlılarda ilk defa füze ile uçan bilgin.


Macriti : ( ? - 1007 ) Matematikte başkan kabul edilen Endülüslü Matematikçi ve astronom.

Mağribi : ( 16 yüzyıl ) Çağının en büyük matematikçilerinden . Mağribinin eseri olan Tuhfetü'l Ada isimli kitabında üçgen, dörtgen, daire ve diğer geometrik şekillerinin yüz ölçümlerini bulmak için metodlar gösterilmiştir.

Maaşallah : ( 72? - 815 ) Meşhur islam astronomlarındandır. Usturlabla İlgili ilk eseri veren bilgindir.


Mes'ûdi : ( ? - 956 ) Kıymeti ancak 18. 19. Yüzyıllarda anlaşılan büyük tarihçi ve coğrafyacı. Mesudi günümüzden 1000 sene önce depremlerin oluş sebebini açıklamıştır. Mesûdinin eserlerinden yel değirmenlerinin de müslümanların icadı olduğu anlaşılmıştır.

Mimar Sinan : ( 1489 - 1588 ) Seviyesine bugün dahi ulaşılamayan dahi mimar. Mimar Sinan tam manası ile bir sanat dahisidir.

Muhammed Bin Musa : ( 9 yüzyıl ) Dünyanın Çevresini ölçen 3 kardeşten biri. Matematikçi ve astronom.


Mürsiyeli İbrahim : ( 15 yüzyıl ) Piri reisten 52 sene önce bugünkü uygun Akdeniz haritasını çizen haritacı. Günümüzden 500 sene önce kadar önce yaşamıştır.


Nasirüddin Tusi : ( 1201 - 1274 ) Trigonometri sahasında ilk defa eser veren, Merağa rasathanesini kuran, matematikçi ve astronom.


Necmeddinü-l Mısri : ( 13 yüzyıl ) Çağının ünlü astronomlarından.


Ömer Hayyam : ( ? - 1123 ) Cebirdeki binom formülünü bulan bilgin. Newton veya binom formülünün keşfi ömer hayyama aittir.


Piri Reis : ( 1465 - 1554 ) 400 sene önce bu günküne çok yakın dünya haritasını çizen büyük coğrafyacı. Amerika kıtasının varlığını kristof kolomb 'dan önce bilen ünlü denizci.

Razi : ( 864 - 925 ) Keşifleri ile ün salan asırlar boyunca Avrupa'ya ders veren kimyager doktor ünlü klinikçi. Devrinin En büyük bilgini İbni Sina ile aynı ayarda bir bilgin.


Sabit Bin Kurra : ( ? - 901 ) Newton' dan çok önce diferansiyel hesabını keşfeden bilgin. Dünyanın çapını doğru olarak hesaplayan ilk islam bilgini. Matemetik ve astronomi alimi.


Sabuncu Oğlu Şerefeddin : ( 1386 - 1470 ) Fatih devrinin ünlü doktor ve cerrahlarındandır. Deneysel fizyolojinin öncülerindendir.


Seydi Ali Reis : ( ?-1562 ) Ünlü bir denizci, matematik ve astronomi alimidir.


Şemsettin Halili : ( ?-1397 ) Büyük bir astronomi bilginidir.


Şihabettin Karafi : ( ? - 1285 ) orta çağın en büyük fizikçi ve hukukçularından.


Takiyyüddin Er Rasit : ( 1521 - 1585 ) İstanbul rasathanesi ilk kuran çağından çok ileride asrın önde gelen astronomi alimidir.


Uluğ Bey : ( 1394 -1449 ) Çağının en büyük astronomu ve trigonometride yeni çığır açan ünlü bir alim ve hükümdar.


Zehravi : ( 936 -1013 ) 1000 sene önce ilk çağdaş ameliyatı yapan böbrek taşlarının nasıl çıkarılacağını ve ilk böbrek ameliyatını gerçekleştiren bilim adamı..


Zerkali : ( 1029 - 1087 ) Keşif ve hizmetleri ile ün salmış astronomi alimidir.

1 Ocak 2008 Salı

500 bin yıllık homo erectus


Denizli’de 500 bin yıllık homo erectus

Denizli’de bulunan Türkiye’nin ilk homo erectus fosili, bilim dünyasında heyecan yarattı. Bir erkeğe ait 500 bin yaşındaki kafatası fosilinin, ilk insanların dünyaya dağılışları konusunda bilim dünyasına önemli ipuçları sağlaması bekleniyor.
DENİZLİ - Dünyadaki bütün insanların Afrika kökenli olduğu ve diğer kıtalara buradan dağıldıkları, bu sırada Ortadoğu ve Anadolu’dan geçtikleri yönündeki tezleri desteklemesi açısından önem taşıyan fosil, “bilinen en eski tüberküloz vakası” olarak da tıp tarihine geçmeye hazırlanıyor.
Latince “dik insan” anlamına gelen ve modern insanların atası olarak tanımlanan homo erectus fosili üzerindeki inceleme sonuçlarının, bugün ABD’nin saygın bilim dergilerinden American Journal of Physical Anthropology (AJPA)’da yayınlanması bekleniyor.

Çalışmalar hakkında bilgi veren Ankara Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Jeolojik Mirası Koruma Derneği (JEMİRKO) Başkanı Prof. Dr. Nizamettin Kazancı, bilim çevrelerinde heyecan uyandıran fosilin, insan kafatasının burundan itibaren üst yarısı olduğunu ve göz açıklıkları, kaşlar ve kafatası kemiklerinden ibaret olduğunu söyledi.

Kazancı, homo erectus fosili üzerindeki inceleme sonuçlarının, bugün ABD’nin saygın bilim dergilerinden American Journal of Physical Anthropology (AJPA)’da da geniş yer almasının beklendiğini söyledi.
Homo erectusa ait bu kafatası parçasının halen JEMİRKO sahipliğinde Ankara’da bulunduğunu ve araştırmacıların fosil üzerindeki çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Kazancı, fosille ilgili şu bilgileri verdi: “Araştırmaya göre, homo erectus kafatası üzerinde tüberkülozun yol açtığı kemik deformasyonları açıkça görülüyor. Böyle kemik deformasyonlarının D vitamini eksikliğine bağlı iskelet ve bağışıklık sistemi zayıflığından kaynaklandığı tıp uzmanlarınca zaten biliniyor. Bilinenler ile fosil üzerindeki buluntular ortak değerlendirildiğinde Anadolu’daki ilk insanların ekvator bölgesinden geldikleri ve siyah derili oldukları sonucu çıkarılıyor. Ekvator bölgesinden kuzey enlemlere doğru göç eden siyah derili insanların, deri yapısından dolayı vücutlarında daha az D vitamini oluştuğu, bunun da iskelet ve bağışıklık sistemlerini zayıflattığı, böylece tüberküloz dahil hastalıklara kolay yakalandıkları tezinin jeolojik geçmiş için de doğru olduğu anlaşılıyor.”

BİLİM DÜNYASI İÇİN İKİ AYRI KEŞİF
Araştırmanın iki ayrı bilimsel yeniliği beraber sunduğunu anlatan Kazancı, şunları kaydetti: “Yeniliklerden ilki, Türkiye’de ilk homo erectus fosilinin bulunmasıdır. Fosilin görünen özelliklerine göre, bulunan kafatası parçası, 20-40 yaş arası erkek bireye aittir. Dünyadaki bütün insanların Afrika kökenli olduğu ve buradan diğer kıtalara dağıldıkları, dağılma sırasında Ortadoğu ve Anadolu’dan mutlaka geçmiş olmaları gerektiği biliniyor ama bir türlü beklenen bulgu elde edilemiyordu. Bu kafatası parçası, ilk insanların dağılışları konusunda önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Fosilin içinde bulunduğu travertenler, termolüminesans yöntemi ile yaşlandırmalara göre 330 bin yıl ile 510 bin yıl arasında oluşmuştur. Buluntu yeri 510 bin yıl olarak yaşlandırılan seviyeye çok yakındır. Dolayısıyla, travertenler içinde kapanlanan iskelet de o zamana, yaklaşık 500 bin yıl öncesine aittir.”

Araştırma ile elde edilen ikinci yeniliğin ise bilinen en eski tüberküloz vakasının tanımlanarak tıp tarihine katkıda bulunması olduğunu anlatan Kazancı, “Şimdiye kadar veremin birkaç bin yıl önce ortaya çıkan bir hastalık olduğuna inanılıyordu. Homo erectus üzerinde bu hastalığın bulunuşu tüberkülozun insanlık tarihi kadar eski olduğunu göstermektedir” dedi.

Kazancı, “Tüberküloz teşhisi kafatası parçasının iç ve dış kalıpları üzerindeki ayrıntılı incelemeler sonucu ABD’de konuldu. Almanya da bu teşhisi doğrulattırılıyor” diye konuştu.



ARAŞTIRMAYI YAPAN EKİP
Kazancı’nın verdiği bilgiye göre, kendisinin de aralarında bulunduğu fosil üzerinde araştırmaları sürdüren ekip, Amerikalı John Kappelman, Türk araştırmacılar Mehmet Cihat Alçiçek, Mehmet Özkul, Şevket Şen ve Alman Michael Schultz isimli bilim adamlarından oluşuyor.
Kazancı, fosilin tür tanımlaması, kafatasının ve içinde bulunduğu kayaların yaşlandırmasının Türk araştırmacılar tarafından gerçekleştirildiğini söyledi.
TESADÜFLE BULUNUYOR
Prof. Dr. Kazancı tesadüflerle başlayan buluntu ve araştırma hikayesini şöyle anlattı: “Denizli’deki mermer traverten işletmelerden birinde traverten bloklarını kesen işçiler kemik parçalarına rastlıyorlar ve bunu blok içinde çıkarıyorlar. Kemikleri, o sırada tesadüfen burayı ziyaret eden Pamukkale Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Mehmet Cihat Alçiçek istiyor ve alıyor. Daha sonra Türkiye jeolojisi için önemli ve korunması gerekebileceği için JEMİRKO’ya iletiyor. JEMİRKO, Paris Doğa Tarihi Müzesinden Şevket Şen’i de çağırarak örnek üzerinde ekip olarak çalışmaya başlıyorlar. Sonuçlar oldukça tatmin edici gözüküyor.”

Prof. Dr. Kazancı, fosilin üzerindeki bilimsel incelemelerin tamamlanmasından sonra, sergilenmek üzere ulusal bir müzeye teslim edileceğini bildirdi.


KAYNAK: ntvmsnbc

Gen tabancası

Türk bilim adamları, dünyada sadece birkaç üreticisi bulunan bitki ve hayvan biyoteknolojisi çalışmalarında kullanılacak son teknoloji ürünü “gen tabancası” üretti.

ANKARA - Yeni teknoloji, bitkilere ve hayvanlara gen transferi yoluyla direnç kazandırmaktan, “yenilebilen aşı” çalışmalarına kadar pek çok çalışmada kullanılacak.
Cihaz ile ilgili soruları yanıtlayan ODTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Avni Öktem, projelerinin üç yıl önce başladığını ve TÜBİTAK-TEYDEB (Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı) ve KOSGEB tarafından da desteklendiğini söyledi.

Gen silahının, canlı hücrelere gen aktarabilmeye yaradığını anlatan Öktem, silahın tek ya da çok hücreli organizmalarda başarıya ulaştığını bildirdi.

Gen tabancasının BİOLAB Firması ile ortak yürütülen bir çalışma sonucunda iki yıl süren AR-GE çalışmaları ile 10 kişilik bir ekip tarafından üretildiğini anlatan Öktem, gen tabancasının ticarileşmesi için ODTÜ Teknopark’ta bir firma kurduklarını belirtti.

Gen tabancasının dünyada sadece bir kaç firma tarafından, Türkiye’de ise ilk kez ODTÜ ve BİOLAB şirketi ortaklığı ile üretildiğini ifade eden Öktem, şunları kaydetti:
“Yaklaşık iki yıl önce, kendi aramızda konuşurken, dedik ki ‘Bu aleti dünyada bir firma üretiyor biz neden üretmiyoruz’. Başladık ve 6 ay içerisinde ilk prototip ortaya çıkardık. Kendisi de ODTÜ’lü olan, Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun Sinan Vasfi beyle ODTÜ Teknopark’ta OBİTEK firmasını kurduk. Tabancayı geliştirdik ve ticari hale getirdik. Yurt içinden iki araştırma merkezine satışını yaparken, yurt dışından da Rusya ve Çin ile bağlantıya geçtik. Halen sistem bir İngiliz firması tarafından da dünya çapında pazarlanmaktadır. Teknolojiyi BİOLAB ve OBİTEK Firmaları ile geliştirirken gen transferi çalışmaların da ODTÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Meral Yücel’in katkıları olmuştur.”

“SU DOLU BALONA GENLE KAPLI MİSKET ATMAK”
Canlı hücrelere istenilen geni aktarmayı başardıklarına işaret eden Öktem, milimetrenin binde biri oranında çalıştıklarını söyledi. Öktem, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gen tabancasıyla yaptığımız, su dolu bir balona misket atmak. Gen tabancası ile yapılan basit olarak, su dolu balon olarak tasvir ettiğimiz bir hücreye, genle kaplanmış misketlerle ateş etmeye benziyor. Söz konusu gen kaplı misketler hücrenin içine girerek istenilen değişiklikleri yaratıyor. Böylece yeni genler yerleştirerek ya yeni karakterler yaratıyoruz ya da yeni ürünler elde ediyoruz. Şu an yürüttüğümüz projelerden birinde buğday bitkisine tuz ve kuraklık direnci sağlayan genlerin aktarılması üzerinde çalışmaktayız. Geliştirilen bu tip bitkiler tuzlanmaya ve kuraklığa çok daha yüksek oranda tolerans göstermektedirler.”

“YENİLEBİLİR AŞI”
Gen tabancasının, yeni araştırmalar yapma noktasında bir araç olduğunu anlatan Öktem, normal aşılar yerine “yenilebilir aşılar”ın yakın bir gelecekte insanların kullanımına sunulabileceğini bildirdi. Öktem, şöyle konuştu:
“Çok çeşitli kullanım alanına sahip gen tabancısıyla geliştirilebilecek muzu yiyen çocuklar, sabah kalktıklarında örneğin Hepatit-B aşısı olmuş olacaklar. Çocuklar için iğne kabus olmaktan çıkacak. Afrika’da özellikle kolera aşısının taşınması ve saklanması ile ilgili sorunlar olabiliyor. Bu yöntemle bu sorun ortadan kalkacak. Ya da ineklerin süt sağlayan hücreleri gen tabancasıyla mutasyona uğratılarak gene aşılı ya da bol proteinli-vitaminli süt elde edilebilecek. Örneğin, büyükbaş hayvanların yediği yoncalara şap aşısı enjekte edilecek, onu yiyen hayvanlar otomatik olarak aşılanmış olacak. Çiftlik balıkları çeşitli hastalıklara karşı son derece duyarlılar. Bu teknoloji ile balıkların yemleme ile aşılanması da mümkün olacaktır.”

Öktem, gen tabancasının, TÜBİTAK, TTGV (Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı) ve TÜSİAD tarafından organize edilmekte olan 7. Teknoloji Ödülleri kapsamında Biyoteknoloji, Nanoteknoloji ve Nanobioteknoloji Özel Ödülü kategorisinde birincilik ödülü aldığını da sözlerine ekledi.

CİHAZ NASIL ÇALIŞIYOR?
Gen tabancası, bir kontrol ünitesi ve atış kutusundan oluşuyor. Aşılanacak hücre plakaya yerleştiriliyor ve elektronik kontrol ünitesine gerekli atış bilgiler giriliyor.

Üzeri istenilen genlerle kaplanmış olan mikron boyutundaki altın veya tungsten parçacıklar atış başlığına yüklenmekte ve sıkıştırılmış azot veya helyum gazı ile hızlandırılarak hedef dokulara püskürtülüyor.

KAYNAK: ntvmsnbc